Süleyman Ulular.. 76 yaşında.. Daha önce felçlik geçiren, bel ve ayak ağrıları sebebiyle yürüyemeyen ve umutlarını yitirmek üzereyken Adana'da Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı PROF.DR.ORHAN ŞEN tarafından "YAPILAMAZ" denilen ameliyatı yapılan ve sağlığına kavuşan bir hasta o.. Artık yürüyebiliyor ve ağrısız bir hayat sürüyor.
Daha doğmadan 'Beyinde Su Toplanması (Hidrosefali)' teşhisi konulmuştu Akif Emre bebeğe.. Ailesi bu haberle çok üzülmüştü çünkü kendisi de bir doktor olan komşularının aynı teşhisle 5 aylık bebekleri ameliyatla alınmıştı.. Vakit kaybetmeden 7 yıl önce Adana'da babalarının beyin ameliyatını gerçekleştiren Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan ŞEN'e geldiler. Orhan ŞEN, yaptığı tetkiklerin ardından bebeği almadan ve doğduktan sonra da ameliyat etmeden onu iyileştirebileceğini söylediğinde ise hem Emre bebek hem de ailesi yaşama tutunmuştu yeniden..
"Ben de doktorum. Annemi götürmediğimiz doktor kalmadı. Güvenemedim. Diğer hekim arkadaşlarımın tavsiyesiyle Prof.Dr. Orhan ŞEN'e geldik. Ayağa kalkamayan, 5 metre dahi yürüyemeyen annemi şimdi durduramıyoruz.." Bu sözler belindeki rahatsızlık nedeniyle iki büklüm halde Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Orhan ŞEN'in odasına giren Saide Hocaoğlu'nun bir tıp doktoru olan evladına ait. Çok doktor gezdiler ancak hiç kimseye güvenemediler. En sonunda diğer hekimlerin de tavsiyeleriyle Adana'da Prof.Dr. Orhan ŞEN'in yanında aldılar soluğu. Sonuç mu? 5 metre dahi yürüyemeyen bir anne şimdi dimdik karşınızda ve oğlunun deyimiyle "ARTIK YERİNDE DURAMIYOR." Annelerimiz çok kıymetli.. Onların sağlıklı ve mutlu olmalarına vesile olmak da ayrı bir gurur..
Bir hasta düşünün. 20 yıl boyunca bel ağrıları çeken ve bir türlü çare bulamayan.. Yerinden kalkamayan, tuvalete dahi gidemeyen.. Son 5 ayda yatağa mahkum olan.. 67 yaşında bir hasta düşünün. Bir anne.. Ayşe Hanım'dan bahsediyoruz. Yıllardır gitmediği doktor kalmamıştı. En sonunda.. Adana'da Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan ŞEN'i buldular. Ne mi oldu? 20 senedir yaşam kalitesi günden güne azalan ve en sonunda yatağa mahkum olan Ayşe Hanım Orhan ŞEN'in başarılı ameliyatıyla tamamen iyileşti! İnanılmaz değil mi?
'Yaşın artık 70..' dediler.. 'Bu saatten sonra ameliyat olsan da olmasan da yatalak kalırsın.' dediler.. 'Olmasan daha iyi..' dediler.. Ama olması gerekiyordu.. Belinde kanal darlığı vardı.. Dayanılmaz ağrıları vardı.. Uyuyamıyordu.. Yürüyemiyordu.. 2 adım attıktan sonra düşüyordu.. Yattığı zaman ağrıdan kalkamıyordu.. Yıllar böyle acı içinde geçerken ve çaresizlerken.. Adana'da Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Orhan Şen'i tavsiye ettiler. Profesör şöyle söyledi : "AMELİYATINIZI YAPACAĞIM VE SİZİ İYİLEŞTİRECEĞİM.KORKMAYIN.." Ve başardı ! "Yaş yetmiş ama iş bitmemiş." sözünü tıp dünyasına kabul ettirircesine bir başarı daha oldu bu.. Sevim Tokalılar 70 yaşında ve dimdik ayakta !
68 yaşında bir anne Ganimet Türker.. Bel Fıtığı ve Kanal Darlığı sebebiyle dayanılmaz ağrıları vardı. Günlük işlerini yapamıyor ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. Birçok doktora gitti. "Size 10 tane platin takmamız gerekiyor." dediler. Dahası.. Felç kalma riskiniz var dediler. Ameliyat olmaya cesaret edemedi Ganimet Hanım. Astım ve tansiyon rahatsızlıkları da olduğu için hiçbir doktora güvenemedi. Ardından.. Adana'da Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Orhan ŞEN'e muayene olmaya karar verdiler. Birçok mucize ameliyata imza atan Profesör, "Sizi iyileştireceğim endişelenmeyin."dedi. Ve öyle de oldu. Ganimet Hanım şimdi dimdik ayakta..
Havva Eroğlu 51 yaşında.. Uzunca bir süre 'Ankilozan Spondilit' rahatsızlığı sebebiyle yatalak şekilde hayatını sürdürmek zorunda kaldı. Gitmediği doktor ve fizik tedavi uzmanı kalmamıştı. Üstelik kendisine bir rahatsızlığı bulunmadığını ve herşeyin normal olduğunu söylemişlerdi. Havva Hanım umutlarını yitirmek üzereyken.. Tavsiye üzerine Adana'da Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan ŞEN'e muayene oldu. Muayeneye tekerlekli sandalye ile gelmek zorunda kalmıştı. Yapılan tetkiklerin ardından.. Orhan ŞEN tarafından tehlikeli bölgede bir kist tespit edildi ve Havva Hanım hemen ameliyatla alındı. Başarılı bir ameliyat olmuştu.. Ve ardından.. Tekerlekli Sandalye ile geldiği muayenehaneden kendi deyimiyle "Kuşlar kadar özgür çıktı." Artık yürüyebiliyor ve her işini kendisi halledebiliyor. En içten geçmiş olsun dileklerimizle..
18 yaşındaydı trafik kazası geçirdiğinde, Beyin Kanaması geçirmişti.. Hatay'da hemen hastaneye kaldırıldı ancak.. Doktorlar riskli ameliyatını yapmak istemediler.. Adana'ya, Prof. Dr. Orhan Şen'e yönlendirildi Gökhan Topalı.. Gözlerini yeniden açtığında karşısında Orhan ŞEN vardı.. Hayata dönmüştü.. Aradan tam 12 yıl geçti.. Gökhan Bey 30 yaşında ve çok sağlıklı..
Aslen Hataylı Mahmut Doğru.. Yurt dışında çalışıyordu.. Yıllardır bel ve bacak bölgesinde hissettiği şiddetli ağrıları vardı.. Birçok yerde tedavi görmesine ve çeşitli ilaçlar kullanmasına rağmen durumu daha da kötüye gitmekteydi.. Ve en sonunda.. Ayağa dahi kalkamaz hale gelmişti.. Türkiye'ye gelmeye karar verdi ve gelir gelmez soluğu Adana'da Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Orhan Şen'in yanında aldı. Tecrübeli Cerrah, MR görüntülerine baktığı anda Mahmut Bey'in ameliyat olması gerektiğini ve kendisini iyileştireceğini söyledi. Ameliyat yapıldı.. Ve hemen ertesi gün Mahmut Doğru ayağa kalkmayı başarmıştı.. Şimdi ise kendi deyimiyle "Canavar Gibi" bir hayat sürüyor.. Biz de bir kez daha kendisine sağlık ve mutluluk dolu bir ömür diliyoruz..
Prof. Dr. Orhan ŞEN umudunu yitiren hastalara umut olmaya devam ediyor !!! 64 yaşındaki babasının belindeki "Tümör" her geçen gün sağlığının geriye gitmesine sebep oluyordu. Hatay'da yaşıyorlardı ve gittikleri birçok doktor "Ameliyat olursanız felç kalırsınız." diyerek umutlarını ve moralleri yerle bir etmişlerdi. Ardından.. Adana'da Beyin ,Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan ŞEN tavsiye edildi aileye. Ve hemen Adana'ya geldiler. Yapılan muayene ve tetkiklerin sonrasında, Başarılı cerrah ameliyatı tereddütsüz gerçekleştirdi.. Sonrasında ne oldu biliyor musunuz? Tam 4 gün sonra Baba, ayağa kalktı.. Sevdikleriyle birlikte yeniden gülen, sohbet eden,kendi işlerini halledebilen ve hatta koşabilen bir Baba vardı artık.. Ve biricik evladının ağzından şu sözler çıktı :" Babamı bir daha böyle sağlıklı göreceğimi sanmıyordum.."